Ürolojik kanserler
Ürolojik kanserler; kadın ve erkeklerde idrar yolları ile erkeklerde üreme organlarında ortaya çıkan kanserleri ifade etmektedir. Dünyada yer alan kanser vakalarının % 10 undan fazlasını ürolojik kanserler oluşturmaktadır. Ürolojik kanserler erkeklerde kadınlara oranla daha sık gözlenir. Bu bölümde üroloji pratiğinde en sık karşılaştığımız kanserlerden kısaca bahsedilecektir. Bu kanserlerin robotik cerrahi ile tedavisi konusu yine bu sitemde yer alan “Robotik Üroloji-Erişkinde Robotik Ameliyatlar” kısmında daha ayrıntılı olarak verilmiştir.
Böbrek Kanseri
Böbrek kanseri böbrek içinde bulunan ve idrarı toplayan ufak idrar kanalcıklarının içini döşeyen hücrelerden (epitel) kaynak alır. Bunlara böbrek hücreli kanser denir. Böbrekte ayrıca böbrek çıkışındaki havuz olan renal pelvisten kaynaklanan ve pek çok bakımdan mesanede görülen kanserlere benzer ürotelyal kanserler de görülebilir. Çocukluk çağında en sık nefroblastom (Wilms tümörü) görülür ve bu yaştaki böbrek tümörlerinin %80’ini oluşturur. Erişkin yaş grubunda en sık böbrek hücreli kanser görülür ve tüm kötü huylu böbrek tümörlerinin % 85’ini teşkil eder. Günümüzde böbrek kanseri olan hastaların yaklaşık %30 kadarı ilk tanı anında yayılmış durumdadır. Ayrıca lokalize kanser nedeniyle böbreğin çıkartılması (radikal nefrektomi) yapılan hastaların %20-30’unda da ileri dönemde metastatik hastalık gelişebilmektedir. Erken tanı konulup uygun tedavi verilirse böbrek kanserinin tamamen iyileşeceği unutulmamalıdır. Böbrek kanserlerin en önemli özelliği radyoterapi veya kemoterapiye dirençli olmalarıdır. Hormonal tedaviye de zayıf yanıt verirler.
Mesane Kanseri
Mesane kanserleri üriner sistemin sık görülen tümörlerindendir. Mesane kanseri mesanenin iç yüzeyini döşeyen hücrelerden gelişir. Transizyonel hücreli karsinom olarak da adlandırılmaktadır. Tespit edilip tedavi edilmediği durumlarda kas tabakasına ve buradan da çevre organlara ve tüm vücuda yayılma ihtimali bulunur. Bu nedenle erken evrede yakalanması tedavinin başarısı ve tedavi şekli açısından önem arz eder.Tümörün tipini ve evresini belirlemek için başlangıçta transüretral mesane tümörü rezeksiyonu (TUR-MT) yapılır. Patoloji sonucuna göre bundan sonraki tedavi şekli belirlenir. Yüzeysel bir tümör ise mesane içerisine 6 hafta süre ile kemoterapotik bir ilaç (mitomisin, doksorubisin,epirubisin gibi) veya BCG olarak bilinen tüberküloz mikrobunun zayıflatılmış şekliverilir. Bu işlem için hastanede yatmaya gerek yoktur. Mesane tümörü tekrarlama riski yüksek bir hastalık olduğundan düzenliaralıklarla sistoskopi işleminin tekrarlanması gereklidir.Eğer tümör kas tabakasına yayılmış veya agresif seyirli ve sık tekrarlayan bir tümör ise radikal sistektomiolarak bilinen mesanenin tamamen çıkarıldığı bir ameliyata gereksinim vardır. Sistektomi ameliyatı açık veya kapalı yöntemler ile yapılabilir. Bu esnada hastanın genel durumu ve yaşına göre ya bağırsaktan yeni mesane yapılır (neobladder) ya da idrar kanalları karın ön duvarında cilde ağızlaştırılır(üreterokütaneostomi veya ilealloop). Bu ameliyatlardan sonra idrar karın ön duvarına takılan bir torbaya dolar ve hasta bu torbayı doldukça değiştirir. Önceki yıllarda idrar torbası alınan hastalar torba ile taşımaktayken, günümüzde bağırsaktan yapılan yapay mesane ile bu hastalar konforlu bir şekilde yaşayabilmektedir.
Prostat Kanseri
Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biridir ve prostat bezindeki hücrelerin kontrol dışı büyümesiyle ortaya çıkar. Kanserli hücreler öncelikle kontrolsüz büyüme göstererek prostat içine yayılır. Ardından prostatı çevreleyen kapsüle uzanır, kapsülü geçerek prostat dışına doğru yayılır.Prostat kanserinde diğer kanserlerde olduğu gibi erken teşhis ile yaşam kaybı oranları azaltılabilir. Prostat kanserini erken teşhis etmek için prostat spesifik antijen (PSA) olarak bilinen protein seviyesini ölçen kan testi, parmakla makattan muayene ve/veya transrektal (makattan) ultrason yöntemleri kullanılmaktadır. Prostat kanseri tedavisinde kanserin büyüme hızı, yayılım durumu, hastanın genel sağlık durumu ve uygulanacak tedavinin etkinliğine göre farklı tedaviler tercih edilebilir. Eğer prostat kanseri erken bir evrede ise hemen tedavi yerine takip de önerilebilir. Cerrahi seçeneği prostat kanserinde en yaygın ve etkili tedavi yöntemidir. Cerrahi yaklaşımda amaç prostatın tamamının alınmasıdır (radikal prostatektomi). Robotik, laparoskopik ve açık cerrahi yöntemler mevcuttur.
Testis Kanseri
Testis kanseri erkeklerin sadece %1’inde görülen nadir kanserlerden olmakla birlikte 35 yaş altındaki erkeklerde sık görülür. Testis kanserlerinin çoğu, sperm üretimini yapan “germ hücreleri” adı verilen hücrelerden köken alır. En sık bulgusu testislerde ağrısız kitledir. Tedavide ilk önce kasık üzerinden yapılacak kesi ile kanserli testis dokusu çıkartılır ki buna radikalinguinalorşiektomidenir. Ardından kanserli dokunun patolojisine ve evresine göre sonraki tedavisi planlanır.İleri veya yüksek riskli kanserli erkeklerde, retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu (RPLND, abdominal lenf nodlarını çıkarmak için cerrahi prosedür) önerilebilir.Testis dışına yayılmış kanserli hücreleri tedavi etmek için ilaç tedavisi (kemoterapi)ve ışın tedavisi (radyoterapi) de tedaviye eklenebilir.