Minimal İnvaziv Cerrahi (MİC) Nedir?
MİC açık cerrahiye kıyasla daha az girişimsel yaklaşımdır. Bu işlem küçük kesilerden cerrahi alet ve teleskopları operasyon yapılacak bölgeye ilerletmek ve bu aletleri kullanmak suretiyle yapılmaktadır. Bu yöntemin avantajları daha az ameliyat ağrısı, daha az ameliyat izi, daha az hastanede yatma ve daha hızlı günlük aktivitelere dönüştür. Bu operasyonları yapan cerrahın hem bu robotik operasyonlar hakkında hem de klasik açık operasyonlar hakkında çok iyi tecrübesinin olması lazımdır. MİC her hasta için uygun değildir. Cerrahınız hangi durumlarda bu yöntemin en iyi seçenek olabileceği hakkında size bilgi verecektir.
MİC Çeşitleri Nelerdir?
MİC çeşitlerini kabaca üçe ayırmak mümkündür. Bunlar;
1. Laparoskopik cerrahi: MİC’in en yaygın formudur. Laparoskopide cerrah başlangıçta hastanın cildinde küçük kesiler yapar. Bu kesilerden trokar adı verilen çalışma kanalları yerleştirilir. Daha sonra laparoskopik aletler ve vücudun içini görmeyi sağlayan ışıklı teleskop bu kanallardan ilerletilir ve operasyon yapılacak bölgeye ulaşılır. Yapılacak operasyon şekline ve cerrahın tercihine göre ameliyat hastanın önünden, arkasından veya yanından yapılabilir. Bu yöntem ürolojide böbrek, üreter, mesane ve prostat gibi organlarının ameliyatında başarıyla uygulanmaktadır. Ancak aletlerden kaynaklanan problemler, beceri eksikliği ve derinlik algısının olmaması gibi dezavantajları vardır.
2. Endoskopik işlemler (endoüroloji): Bu tip cerrahide vücudun doğal açıklıkları kullanılmaktadır. Ürolojide yapılan bu türden işlemler sistoskopi (mesanenin içine bakmak), üreterorenoskopi (üreter ve böbreklerin içine bakmak) ve perkütan nefroskopidir (sırt cildinde yapılan kesilerden böbreğe ulaşıp böbreğin içine bakmak). Bu tür endoskopik işlemler mesanedeki, üreterlerdeki ve böbreklerdeki taşlar, idrarın mesaneden geri böbreklere kaçması durumu olan vezikoüreteral reflü ile üriner sistemi tıkayan durumların (üreteropelvik bileşke darlığı, üreterovezikal bileşke darlığı, üreter ve üretra darlıkları) tanı ve tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
3. Robotik cerrahi: Minimal invaziv cerrahi alanında en heyecan verici işlemlerden birisidir. Bu yöntem cerraha, klasik laparoskopide olmayan, operasyon sahasını daha iyi kontrol ve görme imkânı sağlamaktadır. Cerrahın her türlü ince bilek, el ve parmak hareketleri hastanın vücudunda olan robotik aletlere yansıtılmaktadır. Bu yansıtma karmaşık üroloji ameliyatlarını yapmada cerraha büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Robotik Cerrahi Nasıl Yapılmaktadır?
Bu cerrahi yöntem, robotik teknolojiyi kullanan tecrübeli bir cerrah tarafından yapılmaktadır. Laparoskopiye benzer şekilde, robotik cerrahi cilde yapılan küçük kesiler ve buralara robotik aletleri ve ışık teleskopunu yerleştirmek suretiyle yapılmaktadır. Ameliyatı yapan cerrah klasik cerrahide olduğu gibi hasta başında durmamaktadır. Bunun yerine robotun konsoluna oturmak suretiyle operasyonu yapmaktadır. Bir asistan cerrah ise hasta başında bulunmakta ve konsol cerrahına yardım etmektedir.
Robotik Cerrahinin Laparsokopik Cerrahiye Göre Avantajları Nelerdir?
Robotik operasyonlar laparoskopik operasyonlara göre daha az zaman almaktadır. Anestezi altında geçen zaman süresi ile cerrahi sonrası komplikasyonlar arasında direk bir ilişki vardır. Hızlı cerrahi = az anestezi ve daha az komplikasyon demektir. Cerrah operasyon sahasını üç boyutlu olarak görebilmektedir ki bu durum klasik laparoskopide mümkün değildir. Ayrıca klasik laparoskopide iki boyutlu görüntü nedeniyle derinlik algısı da bulunamamaktadır.
Robotik Cerrahi Neden Açık Cerrahiye Tercih Edilmelidir?
Robotik cerrahi eğitimini almış tecrübeli cerrah küçük kesilerden karmaşık operasyonları yapabilmektedir. Bu da ameliyat sonrası ağrıyı azaltmakta, ayağa kalkma ve hastanede yatış süresini kısaltmakta ve skar oluşumunu azaltmaktadır. Ayrıca cerrah yüksek teknolojili robot sayesinde ameliyat sahasını daha iyi gördüğünden, kendini daha iyi hissetmekte ve bu da ameliyat sonrası komplikasyonları azaltmaktadır.
Robotik Cerrahinin Zorlukları Var Mıdır?
Robotik cerrahinin ortaya konulmuş dezavantajları; dokunma duyusunun olmaması, robotik sistemin kurulması ve çıkarılması için geçen sürenin uzun olması, cihazın mekanik arıza yapabilme riski ve sistemin maliyetinin yüksekliğidir. Dokuları kesme ve ayırma esnasında dokunma duyusu kullanılamamakta ve bu işlemler tamamen görsel uyaranlarla yapılmaktadır. Robotun ameliyat için kurulma aşaması her ne kadar süreyi uzatan bir dezavantaj olarak görünse de piyasa çıkarılan yeni robot modelleri bu aşamayı kısaltmaya ve kolaylaştırmaya başlamıştır. Robotik cerrahi gibi, karmaşık teknolojilerde ortaya çıkan bir diğer problem ise vaka sırasında mekanik arıza oluşumudur. Başarısızlık düzeltilemez ise vakanın devamı için açık veya laparoskopik cerrahi prosedüre geçmek gerekebilir. Mekanik arıza veya fonksiyonel arıza oranı % 2.4 ve açık veya laparoskopik prosedüre geçme oranı ise % 0.17 olarak verilmiştir. Mekanik problemler göz önüne alındığında bu gün piyasada bulunan robotik sistemler oldukça güvenilirdir. Robotik teknolojilerin yaygın olarak kullanımını kısıtlayan en önemli faktör maddi sorundur. Minimal girişimsel cerrahi ile uğraşan merkezlerin robotu almak ve aldıktan sonra bakımlarını yaptırmak için gereken maliyet oldukça yüksektir. Bunun yanında çocuklarda karşılaşılan bir problem pediatrik boyutlardaki enstrümanların eksikliği ve çocuk vakalarda çalışma alanın küçük ve yetersiz olabilmesidir. Robotik trokarların yerleştirilmesi sırasında ideal olan 6 cm enstrüman aralığının sağlanmasıdır; ancak çocuk vakalarda abdomenin küçük olması bu durumu kısıtlamaktadır. Çocuklarda karşılaşılan çalışma alanının küçük olması problemi, mümkün olan vakalarda transperitoneal yol kullanılarak çözülmektedir.
Robot ameliyatı kendisi mi yapmaktadır?
Robot tek başına karar alamaz ve kendi başına ameliyat yapamaz. Robot bir cerrahi sistemdir onu çalıştıran deneyimli bir cerraha ihtiyaç duyar. Robotik teknoloji ameliyat esnasında devamlı olarak cerrah tarafından kontrol edilir. Robotu cerrahın ellerinin uzantısı olarak kabul edebilirsiniz.
Robotik cerrahi ne kadar güvenlidir?
Çalıştığım kurumlarda klasik açık cerrahiye üstünlüğü ve faydası ispat edilmiş olan tüm robotik cerrahi işlemleri başarıyla yaptım. İnsan vücudunda yerleşik organların operasyon sahası robotik cerrahide daha iyi görülmektedir. Ayrıca robotik cerrahide daha az dikiş atılmaktadır ki bu da yukarıda sayılan avantajlarına katkıda bulunmaktadır.
Robotik cerrahiye uygun olup olmadığınız nasıl anlaşılmaktadır?
Fizik muayene, tıbbi ve cerrahi hikâye ve hastalığın tanısı gibi birçok faktör bu kararın alınmasında etkili olmaktadır. Robotik cerrahi yapılacak her hasta operasyondan önce tarafımdan ayrıntılı olarak muayene edilmekte ve değerlendirilmektedir.
Robotik sistemler üroloji alanında hangi hastalıklarda uygulanmaktadır?
Erişkinlerde böbrek, böbrek üstü bezi, üreter, mesane ve özellikle prostatın kanser ameliyatları ile bu organlara ait işlev bozukluğuna neden olan tıkanıklık (obstruksiyon) durumlarında uygulanan her türlü yeniden şekil verme (rekonstruksiyon) ameliyatları robotik sistemle başarıyla yapılmaktadır.
İkinci grup hasta ise çocuklardır. Çocuklarda da yine yapılabilirliği ve güvenilirliği gösterilmiş birçok ameliyat tarif edilmiştir. Çocuklarda en sık yapılan robotik operasyon üreteropelvik bileşke tıkanıklığı için yapılan piyeloplastidir. Diğer işlemler ise nefrektomi, heminefroüreterektomi (üreter ve böbreğin çalışmayan yarısının çıkartılması), mesaneden üreterlere idrar kaçması durumu olan vezikoüreteral reflünün düzeltilmesi (üreteral reimplantasyon), üreterin idrar torbasına giriş yerinde darlık olması durumu olan üreterovezikal bileşke darlığının düzeltilmesi (üreteral reimplantasyon), mesane divertikülünün çıkartılması (eksizyon), mesane büyütme operasyonu (ogmentasyon) ve apendikovezikostomiyi sayabiliriz.
Ülkemizde robotik ürolojik ameliyatlar hangi merkezlerde yapılmaktadır?
Ülkemizde yaklaşık 36 merkezde çok çeşitli robot ameliyatları yapılmaktadır. Bunların nerdeyse tamamına yakınında ameliyatlar erişkinlerde yapılmaktadır. Çocuklarda yapılan robotik ürolojik ameliyatlar Türkiye’de henüz çok yaygınlaşmış ameliyatlar değildir ve ülkemizde sadece birkaç merkezde yapılmaktadır.
MİC açık cerrahiye kıyasla daha az girişimsel yaklaşımdır. Bu işlem küçük kesilerden cerrahi alet ve teleskopları operasyon yapılacak bölgeye ilerletmek ve bu aletleri kullanmak suretiyle yapılmaktadır. Bu yöntemin avantajları daha az ameliyat ağrısı, daha az ameliyat izi, daha az hastanede yatma ve daha hızlı günlük aktivitelere dönüştür. Bu operasyonları yapan cerrahın hem bu robotik operasyonlar hakkında hem de klasik açık operasyonlar hakkında çok iyi tecrübesinin olması lazımdır. MİC her hasta için uygun değildir. Cerrahınız hangi durumlarda bu yöntemin en iyi seçenek olabileceği hakkında size bilgi verecektir.
MİC Çeşitleri Nelerdir?
MİC çeşitlerini kabaca üçe ayırmak mümkündür. Bunlar;
1. Laparoskopik cerrahi: MİC’in en yaygın formudur. Laparoskopide cerrah başlangıçta hastanın cildinde küçük kesiler yapar. Bu kesilerden trokar adı verilen çalışma kanalları yerleştirilir. Daha sonra laparoskopik aletler ve vücudun içini görmeyi sağlayan ışıklı teleskop bu kanallardan ilerletilir ve operasyon yapılacak bölgeye ulaşılır. Yapılacak operasyon şekline ve cerrahın tercihine göre ameliyat hastanın önünden, arkasından veya yanından yapılabilir. Bu yöntem ürolojide böbrek, üreter, mesane ve prostat gibi organlarının ameliyatında başarıyla uygulanmaktadır. Ancak aletlerden kaynaklanan problemler, beceri eksikliği ve derinlik algısının olmaması gibi dezavantajları vardır.
2. Endoskopik işlemler (endoüroloji): Bu tip cerrahide vücudun doğal açıklıkları kullanılmaktadır. Ürolojide yapılan bu türden işlemler sistoskopi (mesanenin içine bakmak), üreterorenoskopi (üreter ve böbreklerin içine bakmak) ve perkütan nefroskopidir (sırt cildinde yapılan kesilerden böbreğe ulaşıp böbreğin içine bakmak). Bu tür endoskopik işlemler mesanedeki, üreterlerdeki ve böbreklerdeki taşlar, idrarın mesaneden geri böbreklere kaçması durumu olan vezikoüreteral reflü ile üriner sistemi tıkayan durumların (üreteropelvik bileşke darlığı, üreterovezikal bileşke darlığı, üreter ve üretra darlıkları) tanı ve tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
3. Robotik cerrahi: Minimal invaziv cerrahi alanında en heyecan verici işlemlerden birisidir. Bu yöntem cerraha, klasik laparoskopide olmayan, operasyon sahasını daha iyi kontrol ve görme imkânı sağlamaktadır. Cerrahın her türlü ince bilek, el ve parmak hareketleri hastanın vücudunda olan robotik aletlere yansıtılmaktadır. Bu yansıtma karmaşık üroloji ameliyatlarını yapmada cerraha büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Robotik Cerrahi Nasıl Yapılmaktadır?
Bu cerrahi yöntem, robotik teknolojiyi kullanan tecrübeli bir cerrah tarafından yapılmaktadır. Laparoskopiye benzer şekilde, robotik cerrahi cilde yapılan küçük kesiler ve buralara robotik aletleri ve ışık teleskopunu yerleştirmek suretiyle yapılmaktadır. Ameliyatı yapan cerrah klasik cerrahide olduğu gibi hasta başında durmamaktadır. Bunun yerine robotun konsoluna oturmak suretiyle operasyonu yapmaktadır. Bir asistan cerrah ise hasta başında bulunmakta ve konsol cerrahına yardım etmektedir.
Robotik Cerrahinin Laparsokopik Cerrahiye Göre Avantajları Nelerdir?
Robotik operasyonlar laparoskopik operasyonlara göre daha az zaman almaktadır. Anestezi altında geçen zaman süresi ile cerrahi sonrası komplikasyonlar arasında direk bir ilişki vardır. Hızlı cerrahi = az anestezi ve daha az komplikasyon demektir. Cerrah operasyon sahasını üç boyutlu olarak görebilmektedir ki bu durum klasik laparoskopide mümkün değildir. Ayrıca klasik laparoskopide iki boyutlu görüntü nedeniyle derinlik algısı da bulunamamaktadır.
Robotik Cerrahi Neden Açık Cerrahiye Tercih Edilmelidir?
Robotik cerrahi eğitimini almış tecrübeli cerrah küçük kesilerden karmaşık operasyonları yapabilmektedir. Bu da ameliyat sonrası ağrıyı azaltmakta, ayağa kalkma ve hastanede yatış süresini kısaltmakta ve skar oluşumunu azaltmaktadır. Ayrıca cerrah yüksek teknolojili robot sayesinde ameliyat sahasını daha iyi gördüğünden, kendini daha iyi hissetmekte ve bu da ameliyat sonrası komplikasyonları azaltmaktadır.
Robotik Cerrahinin Zorlukları Var Mıdır?
Robotik cerrahinin ortaya konulmuş dezavantajları; dokunma duyusunun olmaması, robotik sistemin kurulması ve çıkarılması için geçen sürenin uzun olması, cihazın mekanik arıza yapabilme riski ve sistemin maliyetinin yüksekliğidir. Dokuları kesme ve ayırma esnasında dokunma duyusu kullanılamamakta ve bu işlemler tamamen görsel uyaranlarla yapılmaktadır. Robotun ameliyat için kurulma aşaması her ne kadar süreyi uzatan bir dezavantaj olarak görünse de piyasa çıkarılan yeni robot modelleri bu aşamayı kısaltmaya ve kolaylaştırmaya başlamıştır. Robotik cerrahi gibi, karmaşık teknolojilerde ortaya çıkan bir diğer problem ise vaka sırasında mekanik arıza oluşumudur. Başarısızlık düzeltilemez ise vakanın devamı için açık veya laparoskopik cerrahi prosedüre geçmek gerekebilir. Mekanik arıza veya fonksiyonel arıza oranı % 2.4 ve açık veya laparoskopik prosedüre geçme oranı ise % 0.17 olarak verilmiştir. Mekanik problemler göz önüne alındığında bu gün piyasada bulunan robotik sistemler oldukça güvenilirdir. Robotik teknolojilerin yaygın olarak kullanımını kısıtlayan en önemli faktör maddi sorundur. Minimal girişimsel cerrahi ile uğraşan merkezlerin robotu almak ve aldıktan sonra bakımlarını yaptırmak için gereken maliyet oldukça yüksektir. Bunun yanında çocuklarda karşılaşılan bir problem pediatrik boyutlardaki enstrümanların eksikliği ve çocuk vakalarda çalışma alanın küçük ve yetersiz olabilmesidir. Robotik trokarların yerleştirilmesi sırasında ideal olan 6 cm enstrüman aralığının sağlanmasıdır; ancak çocuk vakalarda abdomenin küçük olması bu durumu kısıtlamaktadır. Çocuklarda karşılaşılan çalışma alanının küçük olması problemi, mümkün olan vakalarda transperitoneal yol kullanılarak çözülmektedir.
Robot ameliyatı kendisi mi yapmaktadır?
Robot tek başına karar alamaz ve kendi başına ameliyat yapamaz. Robot bir cerrahi sistemdir onu çalıştıran deneyimli bir cerraha ihtiyaç duyar. Robotik teknoloji ameliyat esnasında devamlı olarak cerrah tarafından kontrol edilir. Robotu cerrahın ellerinin uzantısı olarak kabul edebilirsiniz.
Robotik cerrahi ne kadar güvenlidir?
Çalıştığım kurumlarda klasik açık cerrahiye üstünlüğü ve faydası ispat edilmiş olan tüm robotik cerrahi işlemleri başarıyla yaptım. İnsan vücudunda yerleşik organların operasyon sahası robotik cerrahide daha iyi görülmektedir. Ayrıca robotik cerrahide daha az dikiş atılmaktadır ki bu da yukarıda sayılan avantajlarına katkıda bulunmaktadır.
Robotik cerrahiye uygun olup olmadığınız nasıl anlaşılmaktadır?
Fizik muayene, tıbbi ve cerrahi hikâye ve hastalığın tanısı gibi birçok faktör bu kararın alınmasında etkili olmaktadır. Robotik cerrahi yapılacak her hasta operasyondan önce tarafımdan ayrıntılı olarak muayene edilmekte ve değerlendirilmektedir.
Robotik sistemler üroloji alanında hangi hastalıklarda uygulanmaktadır?
Erişkinlerde böbrek, böbrek üstü bezi, üreter, mesane ve özellikle prostatın kanser ameliyatları ile bu organlara ait işlev bozukluğuna neden olan tıkanıklık (obstruksiyon) durumlarında uygulanan her türlü yeniden şekil verme (rekonstruksiyon) ameliyatları robotik sistemle başarıyla yapılmaktadır.
İkinci grup hasta ise çocuklardır. Çocuklarda da yine yapılabilirliği ve güvenilirliği gösterilmiş birçok ameliyat tarif edilmiştir. Çocuklarda en sık yapılan robotik operasyon üreteropelvik bileşke tıkanıklığı için yapılan piyeloplastidir. Diğer işlemler ise nefrektomi, heminefroüreterektomi (üreter ve böbreğin çalışmayan yarısının çıkartılması), mesaneden üreterlere idrar kaçması durumu olan vezikoüreteral reflünün düzeltilmesi (üreteral reimplantasyon), üreterin idrar torbasına giriş yerinde darlık olması durumu olan üreterovezikal bileşke darlığının düzeltilmesi (üreteral reimplantasyon), mesane divertikülünün çıkartılması (eksizyon), mesane büyütme operasyonu (ogmentasyon) ve apendikovezikostomiyi sayabiliriz.
Ülkemizde robotik ürolojik ameliyatlar hangi merkezlerde yapılmaktadır?
Ülkemizde yaklaşık 36 merkezde çok çeşitli robot ameliyatları yapılmaktadır. Bunların nerdeyse tamamına yakınında ameliyatlar erişkinlerde yapılmaktadır. Çocuklarda yapılan robotik ürolojik ameliyatlar Türkiye’de henüz çok yaygınlaşmış ameliyatlar değildir ve ülkemizde sadece birkaç merkezde yapılmaktadır.