Sünnetsiz çocukların aileleri için rehber
Sünnet nedir?
Sünnet penisin uç kısmını saran, tıp dilinde prepisyum adı verilen sünnet derisinin yaklaşık 3/4'ünün cerrahi yolla kesilerek alınması ve uç kısmın açığa çıkarılması işlemidir. En sık dini nedenlerle, özellikle müslümanlıkta ve musevilikte yaygın olarak uygulanır. Sünnet derisi ucundaki darlık ve sık idrar yolu enfeksiyonu geçirme gibi çeşitli tıbbi nedenlerle de sünnet yapılması gerekebilir.
Hangi yöntemlerle yapılmaktadır?
• Çan yöntemi: Yaşa uygun iki metal plaka arasında sünnet derisi sıkıştırılır ve dışta kalan bölüm kesilir. Kanamasız olup sıklıkla yenidoğan bebeklerin sünnetinde tercih edilir.
• Lazer ya da koter yöntemi: Sünnet derisinin bu elektrikli aletler yoluyla kesilmesidir. Ehil olmayan ellerde tehlikeli olabileceği ve kalıcı sakatlıklar bırakabileceğinden önerilmemektedir.
• Cerrahi yöntem: Klasik olarak cerrahi yoldan kesilerek uçların birbirine dikilmesi şeklinde yapılır. En yaygın kabul gören ve bizim de kullandığımız yöntem bu yöntemdir.
Hangi yaşta yapılmalıdır?
Tartışmalı bir konu olmakla birlikte genel olarak kabul gören görüş iki yaştan önce ya da altı yaşından sonra yapılmasıdır. Bu yaşlar arasında özellikle ruhsal açıdan çocukların olumsuz etkilendikleri, bunun kendilerine anne ve babası tarafından verilmiş bir ceza olduğunu düşündükleri savunulmaktadır. Elbette işeme sorunları ve sık üriner enfeksiyonlar gibi tıbbi gereklilik durumları her yaşta yapılmasını gerektirebilir. Acil nedenlerle bu yaş aralığında sünnet yapılan çocukların psikolojik gelişimleri açısından mutlaka anestezi altında bunu hatırlamayacakları şekilde yapılması faydalı olacaktır. Yeni doğan döneminde sünnet konusunda farklı görüşler bulunmakla birlikte, özellikle yaşamın ilk iki haftasında bebeğin hızlı iyileşme özelliğinden yaralanmak üzere yapılmasını önerenler giderek artmaktadır. Yenidoğan sünnetinin özellikle ehil ellerde yapılması gerektiği unutulmamalıdır
Nerede yapılmalıdır?
Toplum tarafından bir hayli önem verilen bir organ için yapılacak cerrahi işlemin, hastane koşullarında ve hatta ameliyathanede yapılması en doğru seçim olacaktır. Genel anestezi hem çocuğu ruhsal bakımdan koruyacak hem de iyileşme süreci kısalacaktır. Şüphesiz bu konforlu ve daha insancıl bir yaklaşım olmaktadır. Lokal anestezide ise; hangi koşullarda ve yaşta yapılırsa yapılsın çocuk pipisine yapılacak olan iğne yüzünden büyük korku ve panik yaşamaktadır. Bu anlar çocuk tarafından yaşamı boyunca korkuyla hatırlanmaktadır.
Lokal veya anestezili sünnetten hangisini tercih etmelidir?
Altı aya kadar olan bebekler dışında tüm çocukların uyutularak sünnet olmalarında fayda vardır. Altı ay öncesinde anesteziye bağlı riskler diğer yaşlara oranla daha fazla olduğundan ve penis bölgesi sinirleri tam olarak ağrıya hassas olmadığından lokal anestezi ile de sünnet yapılabilmektedir. Ancak sünnet sırasında uygulanan anestezi normal ameliyatlarda kullanılan anestezilerden daha hafif bir işlemdir. Anestezi sonrası insanların korktukları olaylara neden olan kas gevşemesi için gerekli ilaçlar burada gerekmediğinden anestezi riski daha düşüktür. Çocukların psikolojik konforu ve sonuçta ellerinden ve kollarından birilerinin tutmasının verdiği baskıdan bu şekilde kurtulan çocukların sünnetleri de işlemi gerçekleştiren doktor tarafından daha özenle yapılabilmektedir.
Çocuk operasyona nasıl hazırlanmalıdır?
Anlayabilecek yaştaki çocuklarla sünnet kararı birlikte alınmalıdır. Çocuğun bu konuda çevre ve arkadaşları tarafından yanlış bilgilendirilmesine meydan verilmeden konu anlayacağı basitlikte anlatılmalı, konuşma ile sünnet arasındaki süre de kısa tutulmalıdır. Operasyondan önce ilgili hekim tarafından muayene edilmelidir. Böylece hem operasyon sırasında karşılaşılabilecek sürprizlerden (örneğin doğuştan sünnetlilik-hipospadias gibi) kaçınılmış ve gerekli kan tahlilleri istenmiş olacaktır, hem de çocuk ve aile birinci ağızdan operasyon ile ilgili ayrıntıları öğrenme fırsatını bulacaklardır.
Sünnet olmayan çocuklarda oluşabilecek hastalıklar nelerdir?
• Sünnet derisi iltihabî hastalıkları (balanit)
• Sünnet derisi altında toplanan idrarın iltihablanması ile böbrekler etkilenebilir (piyelonefrit )
• Sünnet derisi darlığı (fimozis) Bu durum acil sünneti gerektirir. Çünkü idrarını tam yapamıyan çocuk içerisinde biriken idrar nedeni ile böbrek yetmezliklerine kadar varan hastalıklara neden olabilir.
• Sünnet derisinin uzun ve dar olması nedeni ile derinin geriye kaçarak penis başını boğması (parafimosis). Bu da acil sünnet gerektiren bir durumdur. Sünnet olunmazsa penis başıının kansız kalması sonucu kangren meydana gelir
• Sünnetsiz olanlarda iyi ve kötü huylu tümörler daha sık görülür. Eşi sünnetsiz olan kadınlarda rahim ağzı kanserlerine daha sık rastlanır
Sünnet öncesinde aileleri hangi konularda uyarmak gerekir?
1. Halk arasında doğuştan sünnetli ya da peygamber sünnetli olarak bilinen hipospadias durumu varlığında kesinlikle sünnet yaptırılmamalıdır. Çünkü bu hastalarda idrar deliği olması gereken yerde değildir. Bu durumun ameliyatla düzeltilmesi gerekir. Yapılacak ameliyatlarda sünnet derisi kullanılmaktadır.
2. Ailede kan hastalığı ya da kanama hastalığı varsa çocuk hiç bir yakınması olmasa bile bir doktora başvurulmadan sünnet ettirimemelidir. Düşme ya da diş çekimi sonrası uzun süre kanama öyküsü olan, iğne yapıldıktan sonra veya bir darbe sonrası büyük şişlik ve çürükleri oluşan çocuklar ile zaman zaman kendiliğinden diş eti ya da burun kanaması olan çocukların mutlaka kan testleri yapıldıktan sonra sünnet edilmeleri gerekir.
3. Ailede bulunan kronik (müzmin) hastalıklar, önceden geçirilmiş önemli rahatsızlıklar (örneğin hastanede yatmayı gerektiren) ve ameliyatlar da girişimi yapacak olan hekim tarafından bilinmelidir. Sorunları olan hastalarda sünnetten önce gerekli önlemler alınarak tehlikeli durumlar oluşmasının önüne geçilebilmektedir.
Sünnet sonrası bakım nasıl olmalıdır?
Sünnet sonrasında genellikle cildin kapanması ilk 3-4 gün içinde olmaktadır. Ancak kullanılan dikişlerin erimesi, oradaki dokularda olan şişlik ve kızarıklıkların tam olarak geçmesi bir haftalık bir zaman alabilmektedir. Sünnet sonrasında taze yaranın korunması açısından antibiyotikli bir pomad genellikle önerilmektedir. Aynı zamanda ilk 2 gün için bir ağrıkesici kullanılması da gerekebilmektedir. Eğer ameliyathane gibi temiz bir ortamda sünnet gerçekleştirildi ise genellikle antibiyotik kullanılması gerekmez. Çocuk idrarı mikropsuz bir sıvı olduğundan sünnet derisinin veya pansumanın çocuk idrarını yaparken ıslanması yara iyileşmesi ve enfeksiyon gelişmesi açısından bir risk taşımaz. Sünnet işlemi sırasında kendiliğinden eriyen dikişler kullanıldığından dikiş alma gibi bir gereksinim olmamaktadır. Sünnet sonrası cilt iyileşmesinde bir sorun yok ise çocuklar 4-5 gün sonrasında banyo yapabilir durumda olurlar.
Sünnet sonrasında alt bezi bağlanabilir mi, ne giymeli?
Sünnet sonrasında altına bez bağlanan çocukların bezinin hemen bağlanmasında bir sorun olmaz. Daha büyük çocuklar için ise korumalı sünnet iç çamaşırları önerilebilir. Genellikle sünnet sonrasında banyo yapma onayı alındıktan sonra çocuklar iç çamaşırlarını rahatlıkla giyebilirler.
Sünnet sonrası eve gelince nelere dikkat edilmelidir?
Sünnet sonrasında en önemli sorun kanamadır. Bunun için ailelerin özellikle ilk 24 saat için çocuklarına dikkat etmeleri gerekmektedir. Bir miktar pansumanın kırmızı olması, şişlik ve hafif bir morluk olabilecek durumlardır. Eğer kanama devamlı ise, çocuk idrar yapmakta sorun yaşıyorsa veya normalden fazla bir şişlik var ise mutlaka doktora kontrole götürülmesi gerekmektedir. Ateşlenme olması, verilen ilaçlara rağmen 24 saat içerisinde ağrının geçmemesi durumunda yine doktor kontrolü gerekir.